Emirdağ İmam Hatip Lisesi

Aslen İlçemiz Emirdağ'a bağlı Çatallı köyünden, okulumuz 1999 mezunlarından olan ,2007 Eylül  ayında imam olarak göreve başlamış Mutlu Özkara arkadaşımızdan mektup var.



Sevgili okurlar!
İki yıldır doğu da yaşayan biri olarak doğunun az bilinen yönlerini, iyisiyle kötüsüyle sizlere anlatmaya çalışacağım.
Doğuya tayinim çıktığında hem sevinmiş hem de üzülmüştüm. Ama gitmek gerekiyordu. Malum şartlar zor. Hepimizin bildiği önyargılarla gelmiştim. Haklı yanları da yok değil hani!
Zaman zaman küçük olaylar olmuyor değil. Ama bu olaylar abartılıyor. Aslında halk hiçbir zaman ırkçı değildir. Bunu sadece yaşayarak tecrübe edersiniz. Askerle dağdaki arasında kalan halk ikili olmak zorunda bırakılmıştır. Gece gelen teröristler erzak isterlerken, teröristlerin geldiğini duyan asker ertesi gün evi basmış ve bu durum halkı zor durumda bırakmıştır. Hatta bazen işkenceye başvurulmuş ve halk devletten bilerek veya bilmeyerek soğutulmuştur. Bu ikilemin yarattığı çöküntü inanılmaz bir ayrışmaya sebep olmuştur. Irkçı olmayan ama kendini korumak için saldırgan ya da askerle pkkyı idare etmeye çalışan bir topluluk var karşımızda.
Bütün bunların yanında tozlu yollar, sık sık kesilen elektrik, 4 km de bir arama noktaları, olur olmaz yere atılan mermiler daha neler neler. Halkın gelir seviyesi hiç fena değil ve fakir yok denecek kadar az. Ama hemen hepsinin yeşil kartı var ve devlet çoğunluğuna kömür yardımı yapıyor. Yeşil kartları da olduğu için çocuk parası alıyorlar.
Şemdinli yöresinde tarım arazisi yok olmasına rağmen devlet tapulu olan topraklara doğrudan gelir desteği uygulamasına devam ediyor. Bu toprakların tamamında ya kendiliğinden yetişen otlar yada yonca ve sebze var.Evlerdeki elektrikler kaçak olarak kullanılıyor. Fakat elektrik normalden biraz pahalı ücretlendirilmiş. Kaçak kullanım voltajın düşmesine yol açıyor. Sık sık arızaya neden oluyor. Yollar ise ayrı bir dert, çok bozuk, kötü aynı zamanda. Bir diğer olgu ise insanların sizi yani batıdan gelenleri hep zengin ve bizim deyimimizle bisküvi çocuğu olarak algılamalarıdır. Bazen batıdan gelenler askere çalışıyor düşüncesinin hâkim olması sizi zor duruma sokabilir. Aslında kendileri askerle daha fazla haşir neşir oluyorlar ama sizin bir kez görüşmeniz dedikodu yapılması için yeterli olur.
Türkçe bilmeyen insanların olduğunu bilmek herhalde şaşırtıcı olmaz. Haa! Aklıma gelmişken söyleyeyim buralarda benzin istasyonu bulamazsınız. Briketlerden yapılmış alelade küçük kulübelerde bidonlarla satılıyor.
Bütün bu olumsuzlukların yanında tabiat size gülümser ve göz kırpar. İnsanların cana yakınlığı, yardım severliği size güven verir. Halkın büyük bir çoğunluğu namaz kılıyor ve çok dindar. Cemaate katılım çok fazladır.İmama ve camiye de değer verirler. Gecenin 12 sinde herhangi bir kapıyı çalsanız sizi misafir ederler. Evinde hiç yemediği yiyecekleri size ikram ederler.
Kısacası başka bir ülke gibi buralar. Gelip görmenizi ve benim hissiyatımı anlamanızı isterdim.
Son söz olarak bu internet sayfasını hazırlayan Mustafa Morca abiye teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek üzere, saygılarımla.